Düşün,Taşın..


Merhabalar...
Tam da daracık yeni mutfağıma nasıl sığacağım diye hesap kitap yaparken bir yandan da sebzelik bakarken " amanınn,ya yeni bir yorum gelmişse bloguma" diyerek bir heyecan geçiverdim buraya...Evet,laf arasında taşındık biz gene ve gene....Tam 8. defa koçtaş malı sunta mobilyalarımızı kurma şansına eriştik.Her defasında bu son,bi daha kurdurmam bunları desem de,Mustafa her kurulumdan bir avuç vida ve benzeri somon artırmış olsa da kuruldu meretler...Şükür mü demeliyim bilmiyorum.Tabii ki şükür değil mi..En azından iş görüyor..

8 yıldan beri kendi evimiz olursa diyerek en büyük hevesim olan kitaplık alımını ertelemiştim.Bekarlıktan miras iki tane 5 raflı kitaplığımız var..Ama 6-7 koli kitap vs. bekliyor sağda solda..Kimseye de veremiyorum onları...Bu sefer alacağız,karar verdik..İkeaya baktık,sepet kabardıkça kabardı,onun yanına bu ,bunun yanına şu diyerekten tüm kataloga göz koymuştum ki,sevdiğim bi huyumdur,siliverdim tüm sepeti...Almış kadar rahatlamış hissettim kendimi..

Sonra daha orta halli ürünlere baktık,boyu duvara uygun bi tane buldum,tamam dedim,ardından bunu da mutfağa alsam derli toplu olsa kavanozlar,tencereler,bu da banyoya girse,deterjanlar havlular ele ayağa dolanmaz...Gene kabardı sepet..Ve yine silip süpürme işlemi...Sadece kitaplık kaldı,onu da biraz bekletip alacağız galiba...

Bu işlemleri yaparken,Mustafa'ya sordum,"bizim eşyaların bi ruhu var mı diye"aslında karakteri demek istemiştim...Memur evinin ne ruhu olur dedi...hakkaten ya dedim,ne ruhu ne karakteri..Öyle alelade bir araya getirilmiş bir ev ki bizimkisi,hepsi ayrı telden çalıyor..Ama iş görüyor...Tek avuntum bu..Aslında bence tek işlevi de bu olmalı sanki...Yani camın önüne koymak istediğim bir kıytırık sehpanın ayrıntıları beni bunca meşgul ediyorsa gereksizdir diyorum kendime...

Yani düşüncesi bile yorucu...Almadan zihinde bir kalabalık,düzenleme çabası...Artı eşya artışının verdiği huzursuzluk..


Yeni evimiz meb lojmanı..85 metrekare.Siirt'te oturduğumuz lojmana göre daha bile kullanışlı,gömme dolabı var,salonu geniş hepsinden öte,buraya taşınmaya beni ikna eden özelliği en az 20 dönüm bahçe içinde olması..salıncak,kaydırak var,bir sürü meyve ağacı,çamlık...Çocuklar rahatça bahçeye inip oynayıp geri eve dönebiliyorlar...Üstelik Mustafa'nın okulu ve yurdu da bu bahçe içinde...Bir de manzaramız kesintisiz artık..Ve gittikçe rakım artıyor..Pencereden görünen Şebinkarahisar Kalesi...İlk defa bu kadar net ve engelsiz...












Eylül ayının başında okuldan arkadaşımın düğünü oldu,benden de fotoğraf çekmemi istedi..Daha önceden böyle bir tecrübem yoktu ama denedik en azından..Sadece 40 dk içine sığan bir çekim oldu,belki vakit olsaydı daha güzel kompozisyon ve fotoğraflar elde edilirdi ama elimizden gelen bu kadardı ancak..Aslı da düğün hatrına saçını yaptırdı ilk defa...Zaten 3 gün sonra da kestirdik saçlarını okul sebebiyle...












Benim en çok sevdiğim ise alttaki fotoğraf oldu..


eee...şimdi sebzelik almaktan da vaz mı geçmeliyim,ne dersiniz...

Yorumlar

Deli Anne dedi ki…
ay Fatmam ne güzel eviniz.. o pencere önü yeter de artar be.. ama bahçe, çamlık, ağaçlar, babanın aynı yerde oluşu harika.. güle güle oturun cancağızım.. aslı da fındık gibi olmuş:=)
Ayşe'nin Kozası dedi ki…
Mükemmel ...pencere önü yeter de artar , sebzeliği boş ver...sana yazmışmıydım, benim bir tane bile düğün fotoğrafım yok, oğlum için sorun olmaya başlayana kadar farkında bile değildim...gerçekten yok...
Merve Safa Likoğlu dedi ki…
ah fatma, gelip orada çay içeceğim, bunu yapacağım.
inşallah
inşallah
inşallah
Amiiiiiin

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

evli evine,köylü köyüne...

Yeniden Başlayabilmek