Tüm gün başımın ön kısmından ayrılmayan bir ağrıyla yazıyorum bu gece.Tam da gece yarısından önce yatsı namazımı kılayım deyip niyet ettim namaza.Bir yandan zonklayan ağrı bir yandan kendimle baş başa kaldığım nadir an olması sebebiyle gün boyu savdığım ötelediğim bütün düşünceler sıralanmaya başladı.Öğrencilere yapacağım sınav sorularından tutun da, yarın arkadaşlara yaptığım kekten götüreyim e kadar gerek boş gerek mühim tüm yapılacaklar.

      Neden kendime zaman ayırmıyorum ki diyorum,şöyle çocukların uyuduğu karanlık sessiz bir köşede,bırakayım aksın zihnim,kendi kendime içimden konuşayım, ya da namaz kılayım bir kaç rekat.Ama yapmıyorum yapamıyorum.En küçük bir boşluğumda bir romana sarılıyorum kimi zaman da ruh halime uygun bir filme kapılıyorum. Yine bir gözardı etme durumu...Kendimden kaçma hali..Aslında alıp başımı gidiyorum..Kalbimle başımın bağlantısını kesiyorum ki,düşünmeyeyim,üzülmeyeyim ve vicdan azabı çekmeyeyim..Bir zamanlar başını alıp gitmenin kurtuluş olduğunu bir kaçış yolu olduğuna inanırdım..Karşılaştığım zorluklarda ilk aklıma gelen gitmekti.Olay yerinden uzaklaşmak kolayıma da geliyordu doğrusu.

       Kalbini de alıp gitmeli insan, sadece başla gidilmez,sadece başla yol katedilmezmiş. Kopan bağlantıya hassas bir cerrah gibi müdahale edip, ince düğümler atılmalıymış. Kaçmak istediğimiz şey, aslında kalbimizmiş bunu anlıyorum...İç seslerden, vicdandan, her daim doğruları fısıldayan kalbin melekler ordusundan...Belki de çarpışan düşüncelerin gürültüsünden...Kaçtığımız ne varsa artık...

           Yüzleşmek belki de bu deyimin tam karşıtıdır.Kendinle konuşmaktan korkmayıp düşüncelerini dinlemek,ona da ifade fırsatı vermek, belki de hak vermek gerek...Gecenin bir yarısı, pencere önünde güneşin doğmasını bekleyen bitkilerimin tevekkülü ve sessizliğiyle dinlemek..Kalbimden geçenlerle göz teması kurup aynı boy hizasında durarak,tam kalbimin içine bakarak dinlemem gerek kendimi...


          Başımı alıp gittiğim yerlerin hepsinden geri dönmeliyim biraz da.

Yorumlar

nghnca dedi ki…
Gece...tam yarilaninca uyku bolununce...kendi kendine..kendi Rabbine kalma zamanı..Allah kolay etsin yolunu açsın hepimize...
Merve Safa Likoğlu dedi ki…
çözümü bulmuşsun :)
Merhaba , bloğunuzu tesadüfen buldum.. İyiki de bulmuşum.. Takipteyim.. Benim bloğuma d beklerim. Kocaman sevgilerimle..
www.grilady.blogspot.com.tr
Merve Safa Likoğlu dedi ki…
seni gelip buraya çağıracak mıyım ben hep?
huuu, geri dön.

imza: çağırmaktan asla bıkmayacak yandaş blogır :)
Adsız dedi ki…
O kendime vakit ayirmaliyim sözü nasıl da ızdırap veriyor bazen..olmayınca dert olunca da sıkıntı ..gerçi gece pek yaşanmaz günün yorgunluğu saat sekizden sonra diz çöktürüyor ama yalnız kalmak kendinle olmak kimimiz için bir saat daha kalabilirim yani uykudan dahi feragat etme sebebidir..nerde nasıl nefes alınıyor ise öyle yapmalı ..
Deniz dedi ki…
Sizde bir kaç sene sonraki halimi gördüm sanki keza bende henüz 4 cocuk yok. Namaz kılmak alıyorsa tüm yorgunluğu içten içe iyi ediyorsa sizi ne mutlu o namaza ve kılana... Bazen zihnen de kaçmak ise yarayabilir tabi kalabilirsen. Allah Gönlünüzü ferahlatsın ins.

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

evli evine,köylü köyüne...

Yeniden Başlayabilmek