Kayıtlar

Mart, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

gözlük...

Resim
güneş gözlerini kırptı ya azıcık....

güzel cumartesi

Resim
kabataşta ada vapurunu beklerken aslı uzun zamandır görmediği denizle hasret giderdi..atayım seni dediğimde at at diye bağırıyordu... vapura zor bela bindik,açık alanda oturduk,üst katta..aslıyı durdurmak ne mümkün..daha binmeden martılara simit atma sözünü kapmıştı,öyle ikna olarak bindi ancak...attığı simitler de martılara değil altta duran abilerin kafasına yar oldu..attıktan sonra da abiiiii abiii diye seslendi durdu.... yolculuğun son anlarında , malum bir saate yakın sürüyor yolculuk,uykunun da verdiği huysuzlukla kendini tanıttı..bütün vapura tanış olduk..mesele o daracık merdivenlerden kendisi inip çıkacakmış...vurdum poposuna bi şaplak,yat bakimm,döverim dedim de ağlana sızlana omzuma yaslandı da inebildik.... iner inmez parkı gördü,kayaklara ve ata saldırdı..ordan koparmak için gerçek atları gösterdik,sevindi,bu sefer de atlara binmek istedi...neyse ki fayton sürücülerinden biri aslının sevgisine lakayt kalmadı..onu iki ata da bindirdi... en sonunda aslıyı pusetine yatırab
aslının büyüme ve gelişme hızına yetişemediğimden buraya da eklemekte gecikiyorum..şimdi de kısa yazıp bitiricem...biz onu disipline edelim,derli toplu bi kız olsun derken o bizi yönlendiriyor..her işini bize gördürüyor...hatta bazı cümlelerinde ağzım açık anlamaya çalışıyorum.gerçi bazı uzun cümleleri var,neyce konuştuğunu da çözemedim..öyle mi kızım deyip konuşmasına devam etmesini sağlıyorum.. şu diyalogları ekleyeyim de okuduğumda gülmeme vesile olur: aslı çantasını sırtına alıp salonun kapısını açar: ben odama gidiyorum (halbuki hep parka veya okula gidiyomm derdi) babası evi toplayıp süpürürken : benim odamı da topla der... telefonumu bırak ikazıma bırakmıyom değil de bağımlı gibi :bıyakamıyommmm der... belki yazıldığında çok komik gelmiyor ama o anki ortamda şaşırtıyor beni... hadi kaçatım ben...