Kayıtlar

Kasım, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

deep-resyon

Resim
dibe iniş başlasın....hal budur...bu şarkıyı nötrleyecek bildiğiniz bir şarkı vs. var mı..? klibin milat öncesinden olmasına takılmayınız..

med-cezir

Ruh halim kısaca bu…Günün getirdiklerine bağlı olarak ya içimde yükselen bir fırtına ya da kuzu gibi sakin bir ben var …durulduğumda “tamam,iyiyim”diyorum da nedensiz ağlamak da neyin nesi oluyor,buna anlam veremiyorum…hıçkırıklar kopuyor,dışarıdan ise ses çıkmıyor.. Geçen haftadan sözleştiğim bir arkadaşıma gittim salı sabahı,kahvaltıya..çocuk derdi olmadan keyifle üsküdara indim..serpil,tarih eğitimi almış coğrafyaya da hakim aynı zamanda psikolojide yüksek yapan benim hayat koçum diyebileceğim biri..zor zamanlarımda beni dışarıdan gözlemler,ve de net görebilir içimi..buna uygun çözümler buldurur bana..rehberlik yapar..rahatımdır yanında…sigaramı da içebilirim,(ortam da bebe de yok,bekar evi ortamı var) gürültülü de gülerim..keyifliyimdir onunla yani..bol bol dertleşip kurt atarız ruh dağımızdan…gene işte onun yanından böyle “iyiyim”şeklinde ayrıldım..atatürk kitaplığına gitmek için otobüs beklerken son dakikada karşı durağa geçtim,ve tanışmak için can attığım,canıma can katan bi

yalnızlık içimizde

Çocukları uyuttuktan sonra,koca bir nar aldım elime..yeni öğrendiğim usulle,ortadan ikiye bölüp kaşığın tersiyle vura vura döktüm bütün elmasları kaba…çok çabuk ayıklandılar ama epey hırpalanmışlardı..elimle tek tek ayırdığımda birbirlerine değmezdi ışıltıları..şimdi ise çorba gibi oldular..el,değdiği her şeye değer katıyor,değdiği ne kadar basit olsa da….bir yandan narı kaşıkladım,bir yandan düşündüm…siirtte zivzik narı vardır,harika bir tada ve nerdeyse yok gibi olan çekirdeklere sahiptir…çok ucuza içme şansımız da olurdu,yanında halka tatlısıyla…çarşıya indiğimizde klasiklerimizdendir…..halka+nar suyu,yada Diyarbakır kadayıfçısı sait ustada künefe…yazları dondurma ile….içimi sıkan düşünce tam da bu anda bastırıveriyor…yalnızlık…belki de siirtte gidecek kimsem olmadığından hemen oturuveriyordum tatlıcıya…arayıp da sana geliyorum,kahveye/çaya diyebileceğim kimse olmadı…yalnızdım hasılı….beni istanbula tekrar sürükleyen de bu sıkıntı idi…arkadaşlarım ve tanıdıklarımın dünyası…ciğeri