evli evine,köylü köyüne...
artık annem kendi sayfasına dönüş yaptı,eksikleri olsa da insanın evi gibisi yok değil mi..zaten iki kişiye de bir sayfa dar geliyordu...artık bol bol foto yükleyip haberlerimi burdan vericem.annem de artık kendi sayfasına yazı mı yazar,resi mi çizer,bilemicem...
sayfamdan da görülebileceği üzere 4.ayımı devirdim annem de bi devrim yapıp beni yemeklere boğdu,adına katı gıda deniyo ama ne katısı,hepsi sıvık....akıp gidiyo boğazımdan aşağıya...tabi bazen o akışı tersine de çevirebiliyorum,hele de yeni bir kıyafet giymişse...
havalar daha yeni yeni soğudu,ben de astronot deniyormuş,o zımbırtıyı giyip öylece geziyorum...(ben etrafı seyredip pozlar verirken annem de kilolarına katkıda bulunan künefeleri lüpletiyor...neyseki hafif bi diyete başladı da kesti...) düşünsenize...dışarı gezmemiz hep aynı düzende...evden çıkıp malum güres caddesi (kendisi siirtin çakma istiklali-aynı zamanda tek caddesi gibi),(adapazarında da çark caddesi var)ne ulaşıyoruz,diyarbakır kadayıfçısında oturuyoruz,sohbet ediliyor,künefe araya giriyor yada burma kadayıf...,ben ılıtılan sütümü içiyorum,burası orta uğrak oluyor,sonra pazara giriliyor,gününe göre....caddenin bitiminden sola döün,ordan da sağa,aha da orada iki marketten biri olan kazıkçı murat market var,haftalık kazık-veriş yapılıyor,servis arabasında konserve şeklinde evlere dağıtımımız yapılıyor...işte bizim gezmemiz bu....benim halimi siz düşünün,cılkım çıkmış oluyor,ne havası ne güneşi..bırakın da evde misler gibi yatayım yaaa...
sizi gördüm
dert açtım...
başınız ağrımasın aman...
ayağınızı kestirmeyeyim şimdi...
yeni bir dönencem oldu ama çok uyduruk..dokunsam başıma dökülecek,korkuyorum geceleri a dostlar...tamam,müziği ve o hayvansı oyuncakların dönüşü beni çok heyecanlandırıyor ama gene de çok sevmedim...deneme amaçlı alındı herhalde...sevinmiş gibi yapayım da "çocuk sevdi,iyisini alalım" desinler....
yihuuuu,başardım,annem beni soydu, işte bu en sevdiğim halim....kollar bacaklar serbest...yüzümdeki muzip ifadeye dikkat....
bi de şuna bakın,beni tam bi kıza benzetti,hele de kafamdaki o toka...bi yolunu bulup atmalı onu....sevincim kısa sürdü....
bu da annemin sabah uykusuna yenik düşüp beni babamın ellerine teslim edişinin resmidir...pembe çizmeli hanımağa olduk....renk uyumsuzluğu süper...anlaşılan babamın gözleri açılmamış daha...
son olarak da p(oşet)ilates yaparken kurduğum köprüden bahsedeyim....gözler tavana dikilip,ayaktan kuvvet alınıp göbek fırlatılacak...al sana köprü..ee,poşet neresinde bu işin derseniz,onu nefes alıp vermeye yardımcı olarak kullanıyoruz....
gerisi gelecek bu anılar geçidinin....bekleyin durun...öptüm...
Yorumlar
Demek artık buradan sadece aslı nın hikayelerini okuyacağız...
oh olsun anne blogdan kovulmuş herkez kendi bloguna tabiki aferim kız :))
Öptük Aslı'yı sevgiler..
Sevgiyle kal.....
kurban bayramınız mübarek olsun
sevgilerle