3 +

7 temmuzdan itibaren 3 + lı günlere başladı aslı..akıp giden zamana en güzel örnek bu olsa gerek..doğumu,ilk günleri,ilkleri gözümün önünden sıkça geçiyor bu aralar.1 sene önce bugün bıdı bıdı konuşuyordu,2 sene önce köyde hayvanların peşinden paytak paytak koşturuyordu,3 sene önce ise yine köyde bahçedeki masanın üzerinde derin uykulara dalıyordu..şimdi ise bizi lafları ve hareketleriyle  ters köşeye yatıran küçük ergen...büyüyünce yapabileceklerini söylüyoruz konuşma esnasında,gıcık moduna geçip ben büyümicem,böyle kalıcam,yusuf büyüsün beni geçsin...vıdı vıdısı yapıyor,işine gelmeyince küçüklüğe da razı...

hala hayvanlar en sevgilileri..ya elinde ya koynunda ya da çantasında bir sürü hayvan..doğum günü hediyesi olarak aldığımız bebek pusetine bile köpeğini bindiriyo,bebekler sepette bekler durur...sadece kız cinsliği tutuyor,illa elbise giyecek,yıkanmasından kuruma aşamasına kadar takipte..kuruyunca ütü bile beklemeden hemen giyiyor...ve ikna edemezsem onunla da yatıyor...komşu kızından oje davasını öğrendi,aldırdı bana...bi de onun derdiyle uğraşıyoruz..mor ayakkabı takıntısını da unutmamak lazım...nere gidilecekse veya ne giymişse hiç önemi yok mutlaka altına mor ayakkabı..bi ara babasına yıkayıp evde de giyebilir miyim diye soruyo denyo...öyle seviyor yani..

kardeş yusuf da 6 ayını bitirdi,öyle böyle...destekli oturabiliyor,başını zıp.ık gibi tutamasa da..mama sandalyesine oturtup yemeğini yedirebiliyorum...ayının seviyesinde ancak..ama halı üstünde maraton yapıyor yutuluf..kesinlikle bıraktığım yerde olmuyor...bütün odayı dolaşıyor döne-kaykıla...dizlerinin üzerine tünemeye başladı,biraz da öne ittiriyor..bir aya kalmaz emekler diye ümit ediyorum...

ablasına göre yemede daha iştahlı sanki...peyniri sevdi,yumurta sarısına bayılıyor...meyve pürelerine doymuyor..maşallah..belki bu oğlancıkta yüzüm güler inşallah...aslı da halen daha çekiyoruz..örneğin akşam 4 lokma et yedi...ama bir saatte ancak öğüttü ...bildiğiniz dört küçük çatal et...et namına haftada yediği bu işte...

şişe çekmeyi mustafanın üzerinde deneyerek öğrendim sayıyorum kendimi..sonra da aslıda denedim..acımadı diyor..gayet de güzel tutturdum sırtına..5 dk durdu..köye gidince 1 hafta felan yapıcam aslıya...kendime de yaptırdım..sırtımı çok rahatlatıyor...bi de hacamata gidebilsem..gününü tutturamadığımdan gidemedim bir türlü (hacamat için ayın gökyüzündeki durumu önemli.her gün yapılmıyor,her ay belli günlerde,tercihen oruçlu veya aç iken yapılıyor..)

haftaya salı köye gideceğiz..ilçeye gittiğimiz günler dışında cep ve net yok...radyasyon free bölge..oganikçiler beri gelsin...cidden acaip ücra bi köy bizim köy..zaten seneye sırf bu yüzden ilçeye tayin isteyeceğiz.kimyasal yok,teknoloji yok..keçiler dağda otlar,hatta çoğu zaman ot bulamayıp aç gezerlerler...sebzeler doğal gübreyle beslenir,suyu harikadır,sebzeye can verir..(patates ve fasulye) cidden tarımda verim tamamen iklime bağımlı..bi coğrafyacı olarak belirteyim çok çalış az kazan tarımı yani...

köyde benim de bir arım kovanım var,arım balım peteğim yani...sıfır şekerle bakalım kaç kilo balımız olacak...geçen senelerde 5-6 kilo organik bile değil ilkel diyeyim ilkel balımız olmuştu..sonra arılar ölünce annemler kovandaki balları sızdırıp yollamışlardı,ama polen miktarı fazla olunca ekşimtrak bi tat kazanmış bal..bu sene arılarımı bu kalan balla besleyeceğim....ilaçlık bizimkisi...inşallah verimi çok olur da sebeplenen insan sayısı artar...

son günlerimiz toparlanmakla geçecek..iki valiz dolacak eşyalarla...ve önümüzde 14 saatlik otobüs yolculuğu var iki çocukla...allahtan otobüste tv var her koltuk arkasında (bu da bir ilk ) aslı ona dalıp gider...biz de yusufla mücadele ederiz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

Yeniden Başlayabilmek

evli evine,köylü köyüne...