Rutinler

Erik dalı ile aramıza çelik iskeleler girdi üç haftadır. Binaya yalıtım yapılıyor nihayet ve bu da bu süre zarfında balkon ve pencerelerin kullanımını kısıtlıyor. Normalde tüle perdeye açık mı kapalı mı diye pek dikkat etmem, tenha bir sokaktayız, yakınımızda bir bina da yok bizi görecek. Ama yalıtım işi bitene dek hücrede ve sürekli gözetleniyormuşuz gibi hissettim. Alla var, işçiler çok işinin ehli insanlardı, hiç bir kere bile camdan içeri kaçak bir bakışa rastlamadım, hatta tülün gerisinden takip ediyorum acaba cama doğru bakacaklar mı diye ama hayır bir kere bile göz atmadılar içeriye. Bugün itibariyle iskeleler söküldü, eve güneş doğdu, erik yeşilliği doldu resmen. Tekrardan içime okuma isteği geldi ki cidden hiç okuyamadım üç haftadır. Şimdi de bu saatte harıl harıl e-kitap arıyorum kendime. Gönül ister ki kitapçıdan ağır ağır bakınarak hatta içine dalacak kadar okuyarak alayım kitabı ama böyle bir imkan ve ortam yok. İnternetten almak başlı başına bir riziko ayrıca hesabımı da bilemiyorum, bazen sipariş toplamı kargo gelir gelmez faturayı yok edecek denli telaşlandırıyor. Ağzımın suyu aka aka idefix gibi sitelerin roman ve kitap seçki listelerine bakıyorum. Hele 1001 roman listesi var ki herhalde hediye gelse mutlu olurdum, gerçi bi tane de olsa mutlu eder kitap beni,en güzel hediye..Ama hediye de satın da almak istemiyorum. Bir şekilde maddi manevi yük etmeden okuma aşkımı besleyeceğim.

İhsan Oktay Anar kitaplarına tekrardan başladım, sanki ilk defa okur gibiyim. Onca detay zaten kalmıyor insanın aklında ama sırf o edebi lezzet için kaç kere okurum yani, laf mı.Bir de okumayı ilk öyküden bıraktığım Ayfer Tunç kitabı var, Mağara Arkadaşları, onu da azmettim okuyacağım hem de satır atlamadan. Zaten bu kadının çoğu kitabı bi bunaltıyla başlıyor sonra da içinden kopamıyorum.

Bugün ev hanımlığı vazifelerimi eksiklerime rağmen yaptım!!! Temizlik,yemek,çamaşır ve çocukalrın bakımı gibi. Yani aynı günde hepsini yaptığım pek görülmüyor da ondan yazma onuruna eriştim. Yerleri bile sildi ayol kaç aydan sonra. Hatta gecesinde koltukları bile sildim...Bir teşekkürü ve takdiri hak ediyorum...İŞte şimdi o an...Kahve ve sigara...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

evli evine,köylü köyüne...

Kuyu