Son Bahar





































Kendine zaman ayırmalı insan…Kendine bakmalı ve tam içine doğru uzanmalı bakışları.Başını alıp gitmeli ama öyle uzaklara doğru değil,kendinden kaçmadan,kendini ürkütmeden,sessizce..Kalbine doğru,sessiz,yağmur pıtpıtlarıyla yürümeli,ıslanmaktan korkmadan.Sevdiğinin elini tutup ama çok da güvenmeden,o olmadan gidebileceğini de bilerek…Yolu iki kişi yürümek,bir yandan sohbet etmek kolaylaştırdığı için birlikte olduğunun farkına vararak..Yoksa tüm yollar tek kişilik..İkinciye yer yok asla…Hele ki muhabbet yoldan alıkoyuyorsa,hızını kesiyorsa,soluğunu tüketip ritmi düşürüyorsa…
Yürürken yağmurluğunun içine saklamalısın fotoğraf makineni..Ve çat çat basmamalısın deklanşöre…Netlemeye ayırdığın vakit belki de ikincisine rastlayamayacağın bir güzelliği görmeni engelleyecek…Pek çok şeyi hafızana yudum yudum içireceksin,renkleri yayacaksın bronşlarına..Ki dudakların her aralandığında çiçek bahçeleri dökülecek kelimelerinle…Sonbaharda ölmek istiyorum..diyeceksin…
Bu gördüğüm bir numune ise gerçeği nedir,aslı nedir Rabbim diye ayakların yerden kesilecek…Binbir hayal kuruyorum,tüm renklerden tüm bildiklerimden baharlar kuruyorum kendime ama hayır bunlar da değil…Hayal edebiliyorsam bunlar hiç değil…Diyorum…

Yürümeyi seviyorum,içimden konuşarak..Sadece kendime hakim olamadığım için hayran hayran laflar etmelerim dışında…Yol uzadıkça bedenime bir ahenk vuruyor..Yolla birlikte uzuyorum sanki,yukardan bakıyorum her şeye…Yer çekiminden azade,beni dünyanın türlü işleriyle bunaltarak hastalığım olmuş stresimi,çocuklarımı,okulumu,borçlarımı,her şeyi yerde bırakıp yükseliyorum…

Ve hep güzel düşünüyorum,yüzümde müjde almış gibi sırıtkan bir ifade…Sanki benim ayaklarıma serilmiş bunca şey…Sanki sadece bana gösterilmiş gibi…Halbuki yol arkadaşımla birlikte aynı yöne bakarak ilerliyoruz…Belki de benim tamamen uçmamı engelleyen çekimim o…Beni yere bağlayan…

Evet,sonbaharda ölmek,çürümek istiyorum…Yavaş yavaş…hücre hücre ayrışmak…Yazın ölsem bi anda dağılırım toprağa..Oysaki ben yıkanarak,rengini bulmuş yapraklara bulanarak ölmek istiyorum…Ve mümkünse  “lütfen mümkün  olsun Allahım “ Eyüp Sultan Hazretlerinin yamacında bir yere gömülmek istiyorum… 


































































Yorumlar

hüznün tadı dedi ki…
Yaşadığınız ev ve çevresi ne kadar güzel. Eşyaların ruhuna gelince, o eşyalarla yaşananlar önemli olan. Eşyayı değerli vazgeçilmez kılan anılar değil midir? Sevgiler...
Merve Safa Likoğlu dedi ki…
aczüzzeneb olmak isterim.
öyle bir şeyler yazmıştım.
ne kadar aynıyız.
Profösör dedi ki…
Ölmek de neşmiş sonbahard;
Yaşamak varken ilkbaharda !..
Kuru yapraklarla bir ölürsün;
Kara toprağa gömülürsün !..

Güzel bir paylaşımdı doğrusu; hislerimize tercüman oldunuz.

Merve Safa Likoğlu dedi ki…
Hani nerde kış postu.
Sevgiler
Özlemler
Kalpler
♥♥♥
korkak dedi ki…
yazılarınıza devam etmenizi isterdim, bazen yazı yazmak ferahlamak gibi ya da bir terapist gibi olabiliyor insana

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

evli evine,köylü köyüne...

Yeniden Başlayabilmek