nasıl da geçiyor günler

farkına varmadan,nasıl geçecek derken,bir solukta,bin yorgunlukla geçiyor günler....birinin gelişini beklemek belki de bu akıntıya çekilen tek kürek,tek teselli...bir şeylerin yeşerip filizlenmesi,hem de içerde bir yerlerde,bizzat hissetmek bunu,nefes nefes saymak....bebeğimi beklemek.hayatımı tümden değiştiren,en azından çoğu alışkanlığımı sorgulatan,bu güne kadar sadece anne olunca bilinecek türden duyguları vererek beni kendime şaşkın kılan bebeğim...ben miyim bu ...ya da ilerdeki halimde kendimi nasıl tanıyacağım,daha nelerimiz değişecek beraber...sadece izliyorum.



bugün itibariyle 28 hafta 3 günlük bir ömür geçirdik.anneye bu zaman sürecinde 11 kilo yüklemesi yaptık.kendimiz bu kilonun yalnızca 1.2 kg.nı sahiplendik...bakalım son günümüzde kaça yükseleceğiz.kiloyla derdim yok ama çalışan ve kendini az çok kollamaya çalışan biri olarak kilo artışı sıkıntı veriyo.ev hanımı olsam Allah biliyo,hiç rahatımı bozmam.aman kıyafet üzerime yapışmasın,öğrencilerin dikkatini çok çekmeyeyim,vs...derken tatlımın kıpırtılarından aldığım tad karışıyor.bir kilo çilek yerken tadı bozuk bir çileğin araya karışması gibi...inşallah mayısın ilk haftasında izne ayrılıyorum da siirtin o 40 lık sıcağı başlamadan çalışmaktan kurtuluyorum..



geçen hafta doktorumuzdaydık.maşallah doktorumuz çiğdem hanım çok ilgili.Allah bozmasın.her şey iyi ve normal diyor.ama kızım annesi gibi poz vermeyi pek sevmiyor.yüzü tam dışarı dönük sağ tarafımda yatıyor.yüzünün bir tarafına koymuş elciğini,yaslanıyo.tam doktorumuz "azcık daha duralım elini çeksin,güzel bi poz yakalayalım"dedi,bu sefer o eski pozu da bozuldu,bize de ancak yarım tombul bir yanak parçası kaldı.eşime gösteriyorum da ben anlatmadan"şurası yanak,burası gıdık"diye,kimse bişicikler anlamıyo..yaaa kızım,seni bi tek ben anlıyorum,görüyosun dimi...



kızım derslerimi çok seviyo..ben bi yandan anlatıyorum,o bir yandan baş sallıyo heralde..kıpır kıpır tepki veriyo..ben de artık isteyerek ve bilinçli olarak,öğrencilerden de çekinmeyerek koyuyorum elimi karnıma,hareket yakalıyorum bir yandan..yalnız olmadığımı bilmek,dersimin en azından biri (hem de canımın içi)tarafından anlaşıldığını hissetmek çok fevkalade...



bugün kızımızın mobilya siparişini verdik,gerçi ödeme için sipariş vermiş olduk,daha renkte karar kılamadık,aslında eşim sen istediğini al diyor ama bu karar vermemi daha da zorlaştırıyor.dese ki a renk olsun,ben b renk deyip ısrar ederim felan,karar alınır.o da artık benle takışmak,inatlaşmak istemiyor heralde.kolayını buldu:))

neyse en azından odanın modeline karar verdik..gerçi bu oda için çalışma odamızı salona taşıymak zorunda kalacağız ama kızımız için değer...bu arada bebek sahibi olmak epey masraflı..o kendi kısmetini de beraberinde getirecek,inancım tam.da biz daha yeni düğün borçlarını bitiren yeni evli bir aile olarak,sanki yeniden evleneiyoruz gibime geliyo.eşimle bunun esprisini yapıp gülüyoruz...şaka bir yana,öyle çok alınacak var ki...oto koltuğu(daha oto alınmadan bebek koltuğu bakıyorum)bebek arabası,ana kucağı,bunlar demirbaş,mağazaya girince eksiklerim çokmuş diyorum....nevresim,uyku seti,yorgan yastık....vallaa resmen çeyiz dzeceğiz.Allahtan onbeş tatilde istanbulda giyim alışverişini bir yıllık yaparak o masrafı aradan çıkardık..bunları okuyunca kendim de pinti olduğuma hükmedicem...bunlar yanıltmasın,ben aslında ihtiyaç söz konusu olduğunda iyisini alan ve parasını pek de önemsemeyen biriyim...şu an şaşkın durumdayım,vayyy beee.diyesim geliyo..kızımiçin herşeye değer....ne için bir sürü öğrencinin nazını çekiyorum..kızımın nazı için:)



yeni bir gelişme,ilk zamanlar sol tarafta olan sırt ağrım sağıma geçti..dik durma özürlü biri olaraktan bir türlü ağrımı azaltamıyorum.yatayım desem nereye kadar..bir sürü iş beni bekler...hali hazırda hazırlanacak bir 11 bir de 9.sınıf konum+++++nisanın son haftasına 10 sınavım var..yumurtanın kapıya dayanmasını bekliyorum,,o dayanıyo ben de gecenin gözüne gözüne vuruyorum..sabah namazını müteakip uyuyup iki saat sonra kalkıp derse giriyorum...huylu huyundan vazgeçmez derler doğru,bizzat tecrübe...lisede de üni de de aynı yumurta ve dayanma hikayesi...başka türlü gaza gelemiyorum napiiimmm..



bu akşam çarşıya inip mobilyayı seçip eve geldik,koca bir dondurma eşiliğinde.tabi yorgunn argın serildik ben yatağa,mustafa koltuğa...akşam namazı geçecek gibiydi kalkıp namazımızı eda(?) ettik,ben mutfağa bir iki...(mustafa soğuk algınlığı geçiriyo,ondan kalkamadı yardıma)evde kalan sebzeleri soyup doğrayıp bi güzel kızarttım,yanına da taze ekmek ve su katık olarak..sonuç muhteşem bir doygunluk..mustafa arada uyarmasa hiç bişi kalmayacaktı kızartmadan..sonra bir soda ve arkasından metro...hatta birazdan ikinci bir metro daha yollayabilirim mideme..

daha çok çalışmam lazım...çookkk..
vesselam..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

Yeniden Başlayabilmek

evli evine,köylü köyüne...