SON BAŞLIKLAR

GEZMELER

En son Beykoz gezmemizi yazıp bırakmışım yazmayı…zaten çok bi yere de çıkmadık…vakit olmadı,vakit olunca da hava müsait olmadı..ya da her ikisi de varken benim halim kalmadı..aslıyı görmek isteyen arkadaşların ricasıyla üsküdara yolculuğumuz var,kayda değer…sabah dersim geç başlayınca,aslıyı yedirip giydirip olası her ihtimal için binbir malzemeyle dolu çantamızı pusetimize yükleyip otobüs durağına gittik…eminönüne doğru keyifli bir 15 dk.geçirdik..tek başına otobüs koltuğuna oturup etrafı izlemeyi çok seviyor…yanımızdan geçen araçları araba ve otobüs diye sınıflandırıyor…heyecanlanıyor…henüz minübüsü algılayamadı..pek kullanmadığımızdan….ilerde ona da indirimli akbil çıkarsam iyi olacak…dışarı çıkarken otobüse binicez deyince,daha sakin giyiniyor…





Eminönünden Üsküdar vapuruna bindik,denizi,içine atlayacak kadar sevdi..ilk gördiğinde hep su diyordu,ben de büyük su kütlesi diye düzeltiyordum,artık direk denis diyor..üst kata çıkıp vapur durana kadar seyrettik denizi,dalgaları…sürükleyebildiğimiz martıları…iyi doyurduk aç gözlü martıları…dersanede ben derste iken her boş saati olan hocaya emanet ede ede 5 saat derse girdim.bi teneffüste koca bir kase çorba içti,sonra yoğurt yedi,öğle arasında uyutmaya çalıştım ama nafile..üst kattaki kreşte teyzeler onu uyutmuş,öğle sonrasını güzel atlattık..dersten sonra serpile balık yemeye gittik,aslı bu vesileyle mezgiti sevdiğini belli etti…daha sonraları da yaptığımda yedi…mezgiti kim sevmez….o gece aslı bize bir ilki yaşattı,gece hiç uyanmadan uyudu…hiç..bir sızlama bile duymadık..sabah sersemdim..deliksiz uykunun tadından…deniz havası iyi gelmiş demekki…




KÖRBEYAZ

Dünden beri içim kıpır kıpır…bembeyaz bir güne başlayacağımızı dün sabah biliyordum.tipiye rağmen dersaneye gttim,Pazar (bugün) tatil sevinciyle geri döndüm..rüzgar beni uçurmaya çalışsa da hiç keyfim sekteye uğramadı..Gözlerim beyazlıktan göremez oldu,ışığın varlığı da yokluğu da körlüğe sebep oluyormuş..aklıma ilginç bir şey de takıldı..acaba körlerin göremezliği hangi renkle açıklanabilir..(geçen elektrik gidince banyoya girdim,el yordamıyla elimi yüzümü felan yıkadım..zifiri karanlıktı aklıma körler geldi..acaba heryer bembeyaz olunca da bir nevi körlük yaşanmış olmuyor mu..belki de körler tek beyazı görüyorlar ama tarif etmek için bildikleri bir renk yok..bunu kör olan amcama sormak lazım..o sonradan kör olduğu için renkleri tarif edebilir bi ihtimal..)dışardan görenler kafayı mı çekmiş demişlerdir..herkes kuyruğu çekmiş ,titriyo,üşüyo..ben onca üşümeye rağmen gevrek gevrek gülümsüyorum kara…kaç sene oldu,İstanbul ve kar kelimelerini yan yana koyup cümle kurmayalı..ki her karda toplanıp bilumum etkinlikleri yapan biri olarak,evli ve çocuklu olmak bu aktiviteleri bitirmedi…






EVET-HAYIR

kartopu oynadım mı ?=evet ,
kayındım mı?=evet
bir yere çarpıp k..mı kırdım mı?=hayır…uzmanım kayağı kumanda etmede ,
peki kayağın kızağın mı var? =hayır,
naylona binip mi kaydın,püüü edepsiz ? = evet…
seni ayıplamadılar mı?=evet ayıpladılar….
yine de devam mı ettin ?= evet….

Evet-hayırlar devam edebilir..ama neşem hala dopdolu…karlar eriyene kadar da sürecek..
Kar dönüşü evde arkadaşlarla çay muhabbeti yapıp dağıldık..onlar dağıldı aslında..biz aslıyla uykuya devam ettik…

Çok şükür ben arkadaşlarımla kaymaya gittiğimde değil kaymama kızmak,beni engellemek,aslıya bakıp onu uyutarak keyfimizin gece yarısına kadar sürmesi için beni destekleyen bir kocam var…ben de bu hareketlerinin devamı için kendisini canı gönülden destekliyorum….

Aslı karda ne yaptı…soğuğundan korktu,eline değdirmedi….yağması hoşuna gitti,bol bol ezdi karları…ve fotoğraf çektirdi….hava çok soğuktu,o yüzden yarım saat kaldık…babasını yolda karşılayp eve döndük…evde camdan sokağı gözledik..aç kalan kumrulara ekmek verdik…kar faslını şimdilik kapadık…


BEN EVDE YOKKEN

Arzu abla,gündüz aslının çeşitli hallerini elinden geldiğince kaydediyor..ama meleğim,pek bir mahsun çıkmış çoğu fotoğrafında…dalgın….bakışlar sabitlenmiş bir yere…çok mu özlem yaşatıyoruz ona…her akşam dönüşte sanki ilk görmüş gibi seviniyor,çığlık atıyor…üstüme atlıyor miniğim..gerçekten bu aralar çok minik…yazdan beri kilosunda değişiklik yok,iki ileri üç geri şeklinde…boyunu en son dr.82 cm demişti..hareketleri büyüdü ama fiziken çok mini geliyor…



Kelimelerimiz


Gaay yaaayoo….Kar yağıyor…
Günes batiyoooo….Güneş batıyor…
Uutmaa ucuyo…..Uçurtma uçuyor…..
Topac vuuuvvvv …..Topaç dönüyor..
Cooba dıdat (çorba sıcak )üfffüfff dooott…(soğuk)
Baba ogula dittiiiii…
Okulda ne yapıyolar ?= deeess
Nereye gidelim?= baggal
Ne alalım?= deter (şeker) sakız
Bakkalde kim var? Didet (dilek)
Baba,duuu,detir….golala (çikolata ) detir…
Bos badak dol badak (boş ve dolu bardak)


SAĞLIĞIMIZ YERİNDE Mİ

Cerrahpaşaya bir kere daha gittik,tahlil için kan verdik,ciğer filmi çektirdik..doktor röntgene bakınca antibiyotik verdi,ama şuan için tahlillere yorum yapmadı..ilaç bitince tekrar tahlil yaptırıcaz.adana dönüşüne kaldı artık hastane işleri..çölyak ile ilgili bir şey yok.Allaha şükür…ama endişem bitmedi..alttan alta dürtüyor beni…Allah bebelerin sağlıklarını keyiflerini bozmasın..bozsa da çabuk şifa versin…

Yorumlar

december dedi ki…
selam arkadasim
korluk hakkinda yazdigin yorumlar hakikaten ilginc,bende hep normal goren insanlarin her rengi ayni sekilde algilayip algilamadiklarini merak etmistim,yani belki ben pembeyi mavi olarak gorurken sen yesil gorup pembe adini vermisizdir degil mi?
bu arada yakinlarda izledigim bir filim vardi,adini hatirlayamadim,ama sehirdeki herkes beyaz korlugu yasiyordu,ve hizla yayilan bir bulasici hastalikti,sanki bir isik hengamesinde kalmislar gibi yani,heryer birden bire beyaz oluyo,sadece bir kadin kaliyordu,oda goz doktorunun hanimi,sehirde hayat felan duruyor,insanlar yemek icin kavga felan ediyorlar,ilginc birseydi...

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

Yeniden Başlayabilmek

evli evine,köylü köyüne...