Rahat zamanlar

Ruhumu sıkıştıran günleri yaşıyor olsam da rahat zamanlarım da olmuyor değil..Arada nefes aldıran,sanki hiç gailem meşgalem yokmuşcasına saatlerin uzayıp gittiğ ama gidenin de ardından üzülmediğim anlarım oluyor..Sakinleşme,içimden gelen sesleri dinleme seanslarım da diyebileceğim bu anlara ne denli ihtiyacım olduğunu daha iyi anlıyorum...Mesela bu gece oturdum elli (50!) kadar kurşun kalemin ucunu açtım,yavaş yavaş,hiç acelesiz,tasasız...Tükenmez ve pilot kalemlerin yazıp yazmadığını kontrol ettim...Adımı yazdım defalarca,imza denedim...Ellerim avuçlarım rengarenk oldu...Bütün kırtasiye depomu elden geçirdim,düzenleyip yerlerine yerleştirdim...Çok da rahat ettim vallahi...Üniversitedeyken geceleri yemekhaneye iner,patates kızartırdık 15 kişilik...Ben her zaman soyucu takımında yer alırdım..Patates soyma bende ruh arındırıcı etki yapıyor,kendimi dinleyebiliyorum...Kalem açarken de aynı huzuru buldum... İki gün önce de sokağın karşısında oturan roman komşularımızın kına geceleri vardı...