Kendime Ait Bir Oda
Olmalıymış ya her kadının…Oda var olmasına var da benden
başka hersey de var o odada. Evin diğer bölümlerinde fazlalık duran tüm
eşyaların yeri burası. Bugüne kadar da darmadağın halde duruyorlardı, içeri
girmek büyük riskti benim için. Yapılacaklar listesinin sonlarına eklemiştim,
içimden de gelmiyordu düzenlemek. Ama bugün nasıl olduysa daldım odaya, dağ
gibi biriken yığınları kutuları alaşağı ettim. Birkaç koli atılacak çıktı, bir
kısım eşyalar da çöpten önceki son durak olan bodruma gönderildi. Geri
kalanları da ayağıma dolaşmayacak şekilde yığdım. Eskiden annemin yüklük
üzerine örttüğü gibi beyaz bir çarşafı da düzgün yığıntılara örttüm. Gerçi
annem görse hiç beğenmez ama şimdilik gözümü yormuyor. Mutfakta duran küçük
masayı gene buraya taşıdım, tabure de aldım önüne. Balkonda bir türlü
gelişmeyen iki saksıyı da camın önüne koydum, bir umut belki yeni yerlerini
severler de büyürler. Çocuk odasından da pembeli halıyı yere serdim. Tam da
buranın ruhuna uydu her şey. Ordan buradan işte.
Sırf yapılacak işlerden yıldığımdan evi değiştirmeyi bile
düşündüm bir hafta. Sonra da amaaan, taşınırken de aynı işleri yapmayacak
mıyım, şimdi yapayım daha kolay diyerek taşınmaktan da vazgeçtim. Artık yavaş
yavaş listede ilerlemem gerekecek.
Bu haftasonu için çadır ile konaklamak gibi bir planımız var
Erdek’te. İnşallah sorunsuz ve güzel geçer de daha uzun kamplara hevesimiz
kalır. Bu aralar evden dışarı çıkasım bile yok o da ayrı mesele ama yola
çıkacağımız insanları yarıda bırakmamak adına gideceğiz.
Şimdilik bu kadar diyelim, malum gündüz pek yazmayı
sevmiyorum…Vesselam.
Yorumlar