Kayıtlar

Şubat, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Az laf çok foto-3

Resim
Çokça saçmalama isteği doğuran bir gündeyim…En başta ise Teoman’ı arayıp bana özel bir mesaj yayınlamasını isteğimi söylemek vardı.…Bu isteğimi evi süpürürken bolca şarkılarını makinenin sesine eko yapıp bastırdım… Daha sonra ilk kutlama mesajı İETT ’den gelince 19 yıllık beraberliğin hatırına bu şerefin en çok ona yakıştığını düşündüm…(11 yaşımdan beri pasom var)Umredeki öğrencim aradı,sonra başka öğrencilerim,arkadaşlarım…İlk defa kutlama havasına girdim ben… Hele Cuma günü iki sınıf birleşip lahmacun partisi yapmamız akla zarar bi faaliyetti..Zarif öğrencilerimin doğum günüm için planlarıymış bu…Yiyip hemen olay mahallinden uzaklaştım ki zehirlenmeyeyim..Allah günah yazmasın,insan burnunu tıkayıp yemeli lahmacunu…Hele yemiyorsa hiç o ortamda da bulunmamalı… Öğleden sonra ablam geldi,annem de vardı..Kız kıza pasta yaptık,annem bişi (pişi) kızarttı…Annemin kınayıcı bakışları ve cıkcıklarıyla mum yaktık,üfledik,felan…(annem şubatın kaçında doğduğumu bil

yaşlılarla yaşam klavuzu-1

Resim
21 önemli bir dönem oldu benim için…Kayınvalide ile geçirilen bu 21 gün birçok şeye tahammül-sabır-alışma için bie eşikmiş en önemlisi…Dönüş bileti alınıp da Adana’ya yol görününce,Mustafa’ya,”tam da alışmıştım gidiyor annen” deyiverdim..Bu öylesine çıkmadı dilimden..Gerçek bir ifadeydi..Yani artık daha da fazla kalsa çok da etkilemeyecekti yaşamımı..Ya da ben öyle sanıyordum… İlerde unutmayayım,zorlanırsam tekrar okuyup hazırlık yapayım diye bir kılavuz hazırladım kendime…Gerçi yaşlılarla çok içli dışlı bir hayatım olmadı,anneanne-babaannem bile olmadı…Ama bir Alzheimer hastası bir teyze ile geçirdiğim bir yaz çalışmasını da dahil edersem hepi topu 1 senelik bir yaşantım olmuştur 65+ insanlarla…. Evimiz Darülaceze’ye yakındı,ama hastanesi dışında ziyaret kısmet olmadı..Onlara sormak istediğim bir soru hep içimde kaldı,hep de sormak isterim bir yaşlı ile muhatap isek...”Bu kadar senelik ömründe hayattan ne anladın amca-teyze” demek istedim…Koskoca bir boşluk olmasından çok korkuyorum

hayrolsun

Resim
Bu akşam rüyalarımı yazacağım…Çok küçükken başladı rüya takıntım..Kendi kendime rüya kurup onları dizi şeklinde her akşam kurar,devamını da uykuda görürdüm..Bazen de sırf rüya görmek için uyurdum..En gıcık olduğum uyanma şekli de rüyamın yarıda kesilip de sonunu göremediğim uyanmalardır..Anlamı tabiri üzerine kafa yorarım,kendimce yorumlarım…Çok klişe olacak ama gezgin bir ruhum var,özellikle de geceleri..Gitmediğim yerleri rüyamda görmüş olmak çok mutlu eder beni.. Bir keresinde Hindistan’a gitmiştim,Ganj’ın kıyılarında dolaşmıştım..O kalabalığa karışmıştım,gördüğümün rüya olduğuna ancak havada uçan popcorn arabalarını görünce anlamıştım… Sonra Uganda var,orda bir arkadaşım,canım Süm’üm varmış..Ben de yanına gelmek için uğraşıyordum…Oranın sıcağını hissettim,kırmızımtrak topraklarında yürüdüm…Ne güzeldi… Özlediğim ama mesafelerin görüşmemize imkan vermediği arkadaşlarım,dostlarım var..Onlara hasretim koyulaşmışsa mutlaka rüyamda görür,sarılır,sırnaşır,muhabbet ederim..Kavuşmanı

karda son karalamalar

Resim
Meteorolojiye göre son karlı gün olabilir bugün...Hayatıma kattığı durağanlık (mecburen yavaş yürüyorum düşmemek için) ve bana yaşadığım bu yeri sevdirmesi ile bu sene çok farklıydı yağan kar...Örttüğü tüm çirkinlikler,öldürdüğü mikroplar,hayalgücüme verdiği esinler için çok müteşekkirim Yağdırana....Her gün bahçeye,sokağa inip fotoğraf çekmeye çalıştım....Karda sallanan bir kardan adam dahi yaptım..Bir gün ömrü oldu ama olsun....Dün de dinozor yapacaktım ama alt kattaki komşuyla saçma bir kardan adam yaptık...Aslının tuvaleti gelince de vazgeçtik,eve çıktık...Bugün de bu yazıyı yazdıktan sonra annemlere gitmek üzere hazırlanacağız...Haftasonuna kadar kalıp bizim yokuşta eğer hala erimedilerse kaymak istiyorum...    Geyikler bize gelmedi ama biz onlara gittik....   Gül filizinde kar kristali olmak var şu hayatta....    Kardelen misali... Zorla verilen pozlar.... Biraz daha duracağız diye söz verdim de bana bakmaya ikna oldu...  Tüm aksesuarlarıyla karşın