Hasat zamanı


Salı günleri pazar kuruluyor,hafta içi olması ilk başta garibime gitse ve de ders programıma uymasa da anlamaya başladım mantığını...Köylüler hem alışverişe hem çocuklarının okuluna hem de doktor vs resmi işlerine vakit ayırabilecekleri bir günü seçmişler...Dedim ya bana ters,gidemediğim için...Başka günlerde de köy ürünü bulmanın imkanı yok....Okulun ilk haftası tadilat sebebiyle öğrenciler yoktu,ben de rastladığım böğürtlen ve kızılcıklardan kova kova eve taşıdım...Büyük bir kısmını dondurdum,kışa yetecek kadar da reçel ve marmelat yaptım...Kızılcık şerbetini de kalan meyve posalarını tekrar değerlendirme amaçlı denedim...Ekşi ama soda ile karıştırınca muhteşem bir tada kavuşan içeceklerim oldu....



Taze halde iken dokunmaya kıyamayacağım bir görsellikteydiler...Donmuş hali apayrı güzel..Arada bir dolaptan çıkarıp sevip özlem giderip bi tane de ağzıma atıp geri koyuyorum..Aslı da Yusuf
da kase kase yediler böğürtlenden..Ben de hayatımda hiç bu kadar yememiştim...Malum İstanbul'da minik bir kutusu bile çok pahalıya geliyordu,tadımlık yerdik,ya da yol kenarlarında bitenleri tozlu tozlu  mideye indirirdik küçükken...Burda 6 kiloluk bir kovayı 20 liraya aldım...Ganimet bulmuş gibiydim,sevincimden...




Kızılcıkların da görüntüsü çok hoş,tadı ise mayhoş....Taze yemenin pek zevki olmuyor....Marmelatı daha kullanışlı...Yapımı da hiç yemek sitelerinde iki fotoğrafta gösterildiği gibi değil....Bir de tam ben marmelat yapımına başladım,tezgahın üstü süzgeçlerle ve de kırmızı lekelerle kaplı,sular gitti,üç gün gelmedi desem halim anlaşılır...




Gerçekten de oğlumun gözleri yediği böğürtlen gibi değil mi? Sanki gözleri iri değilmiş gibi,bir de patlatmış koca koca....




Bu da kızılcıkların haşlanmış halleri....ani henüz işin ilk halleriydi...


 


Yol kenarlarında bulduğumuz kuşburnular.....







Bundan sonraki fotoğraflar da bizim köye ait...Armut da bahçeden...Pişmesini bekliyorum...


Geceleri sesini duyunca rahata erdiğim suyumuz,içine aktığı derin bir sulama havuzu var,bu açıdan biraz tehlikeli çocuklar için....




Ve babam...Bir an bile boş duramayan,etrafındakileri de sürekli bu konuda dürtükleyen babam...Şimdi düşünüyorum da bu fotoğrafı yani babamın fotoğrafını çekebildiğim için ne çok şükür borcum var Rabbime...


Ki, ben bir zamanlar onların yüzünü görmeyeyim diye evden terk-i diyar etmiştim....Telafisi zor zamanlarım var benim..İnşallah olur....




Balkabakları....Bakalım benim hisseme hangisi düşecek..Gerçi en büyüğünü kollayıp duruyorum ama....






Bahçenin hele de karadenizli bahçenin olmazsa olmazı hatta bahçe yapma sebebi pancarlar...(keleme durmuş,anlayana)





Sezonun en taze fasulyesi,diğerleri çoktan kurudular,yada sergideler...(Canik fasulye derler burda,pek makbul bir cins değildir,ama ben en çok bunu severim,tanesi yoktur içinde)



Bunlar da şeker fasulyelerimiz....Dış kabukları kuruyacak,sonra çiğnenip kabuklar taneden ayrılacak ..Tadına bakanın hemen farkedeceği bir lezzeti vardır,misalen ben hazır kuru fasulyeyi imkanı yok yiyemiyorum artık,çok tatsız geliyor diğerleri)



Bazılarını da yeşiliyle beraber kırıp kuruturlar...Çorbası olur bu fasulyenin...Eskiden taş fırında kuruturlarmış,şimdi o kadar uğraşmıyorlar....İçine kemik de atılınca kışın harika olur bu kırma fasulyenin çorbası...


Şeftali rengindeki erikler....


Elmalar,ah elmalar....Elma sevmeyen ben,burda elma delisi oldum.....





 






Bebelerim benim....


Ailenin yeni demirbaşı nam-ı diğer Sarıkız....Etrafında iki çobanıyla....




Şaka maka annem,kadının fendi diyerekten yıllar sonra hayalindeki ineğe kavuştu...En çok da bize yaradı,sütü yoğurdu.....



Zamansız açan kar çiçekleri....Normalde ilkbaharda açarken mevsimini şaşırmışlar...









Annemin işe yaramaz dediği renk renk fasulyeler...Köyde olup da tefekkür etmemek ne mümkün....


İş aksesuarlarımız.....



Ve benim sanat eserlerim.....!!!!!


 




İşte hepsi bu....

Yorumlar

Deli Anne dedi ki…
Daha ne olsun:) Babanın fotoğrafı çok hüzünlendirdi beni :(

Yabancı müzik demişsin, ben bu ara eskilere dalmış durumdayım.. etta james, big maam thorton öyle geziniyorum..
Ayşe'nin Kozası dedi ki…
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Unknown dedi ki…
Ne güzel fotoğraflar! Çocukların ilk iki fotoğrafına bayıldım.

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

Yeniden Başlayabilmek

evli evine,köylü köyüne...