Kayıtlar

Kasım, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İçimdekiler

Yine bir iç döküş yazısına başlayacağım galiba..Uzun süreli ayrılıkların sonucu oluyor böyle...Zaten bir işe yoğunlaşınca geri kalan her şey öylece duruveriyor..Ama sabit değil de kaynayan bir kazan gibi..Kimi olayı klasik bilinçaltına itmeyle,kimisini bastırmayla halletmeye çalışıyorum..Ama basıncı alınmamış bir kazan bu..Her an büyük patlama olabilir içimde... Geçen cuma eve taksiyle dönmek zorunda kaldım,o kadar ödev,kağıt vs.birikti ki...Hala da çalışma odamın büyük kısmını işgal ediyorlar..Haftasonu hiçbirşey yapamadım...Girmem gereken sınavlarım var,online da olsa,kopye olasılığı da var olsa,bir stres oluyor üzerimde..Bir de anlamadan öğrenmeden geçmek de istemeyişimin etkisi var tabi... Çocuklar ilgi istemekte,o denli ki,en geç 8 de yatarlardı,şimdi nerdeyse 11 e kadar benim ayağımdalar...Yusuf olayı abarttı,sırt sırt deyip tepeme dek çıkıyor...Yemeğini bile tepemde yiyor...Aslı'nın işi gücü "barbi konuşturmaca oynayalım" da...En nefret ettiğim şey..Resmen kend...

Dünyanın en ciddi işi

Resim
    Tüm yurtta olduğu gibi burda da hava yağmurlu ve hiç görmediğim kadar sisli bugün…Yağmurlu günlere yakışan kek kurabiye gibi bir hamur işine girişecek cesaretim yoktu..Çocukları evde zaptetmek,yönlendirmek de zorlaşınca yağmura aldırmadan tam teçhizat giyindik,sokağa çıktık…Tabii hem puseti sürmek hem de şemsiyeyi kullanmak bunları da yolu olmayan toprak bir sokakta yapmak beni dışardan bakanların gözüyle deli yapıyor olabilir…Aldırış etmedim haliyle..Bir de içimden yağmurlu fotoğraflar çekmek de geçince tümden mantık kurallarını devre dışı bıraktım…   Çarşıya indik inmesine de fotoğraf işi yattı…Bir pastanede oturduk,ailece çay içtik…Yusuf uyudu,Aslı buğulanmış camlara yıldız çizdi..Markete gittik,eve geldik vs…     Gene kaçtığım ortama dönmüş oldum…Bu kez çocuklara sulu ve boyalı ortam hazırladım..Halıların ve bilumum yerlerin kirlenmesini de göze almış bulundum..Aslı içindi aslında tüm hazırlıklar…Ama işe Yusuf da dahil oldu,hem de...

Benim öğrenme mutluluğum

Benden beklentisi pek de yüksek olmayan bir kocam var..Evinde,eşinle çocuklarınla mutlu ol..Tek başına hayaller kurma,tek kişilik planlar yapma,yeter diyor bana...Kendimi sadece bu ortamda düşlediğimde ise kaçıvermek istiyorum,sanki duvarlar her bir tuğlasıyla üzerime devrilecek gibi oluyor...Evet,daha önce bahsetmiştim,bir duruma olaya ikna olmam sevgiyle ancak,bazı şeylerin devam edebilmesi,istikrar sağlayabilmem ise akıl yoluyla gerçekleşiyor... Evlendiğimizin ilk yıllarında,"yüksek yap,üniversitede kal,yurtdışına da çıkarız" diyen adam,çocuklardan sonra benim içinde olmam gereken ruh haline büründü..Lohusalık çeken,içe kapanmayı yaşayan ben değildim sanki...Onun gözü korktu yükseklere bakmaktan..Halbuki yükseklik korkusuna ciddi olarak da sahibim haddi zatında...Nedense yaşanan zorluklar,daha büyüğünü de aşmayı aşılıyor bana..Bu durumum zor mu,dur bakalım,bir üst zorluk nasılmış,dercesine,bazen de sırf meraktan deniyorum kendimi...Misal,şimdi iki çocuk-okul-ev ve cbs...

G. vilayetinin A.köyünde.....

Resim
Ortaokul yıllarında okuma serüvenim çok hızlı seyrediyordu..Babamın okumamı yasakladığı binlerce kitabın arasına gömüldüğüm bir kütüphane vardı okulun 200 metre ilerisinde..Her okul çıkışında Eyüp kütüphanesi ilk uğrağımdı.Saat 17'ye kadar oturmaya bile üşenip ayakta rafların başında okurdum bir solukta,bitiremediysem ödünç alır,sabaha dek bitirmeye uğraşırdım..Her gün kitap alırdım,kütüphanedeki kadın bitirdiğimden şüphe duyardı sanırım,bi garip bakardı bana...İşte o günlerde okumuştum Çalıkuşu'nu...Fazla özümsemeden,bir macera gibi bitirmiştim...Bende çok da duygusal haller işlenmemişti nedense...Öylesine okuyup geçiştirivermiştim belki de... İlçedeki öğretmen lisesindeki ilk nöbetimdi o gece...Pijama,terlik,laptop,kitap ve bi kaç malzemeyle yurda geldim..Öğrencilerle beraber tabldot yedik,etüt yoktu,günlerden cumaydı...Bazı öğrencilerle etüt yaptık,onlar yattı ben de odama çekildim..İki yatak,diken gibi batan meb battaniyeleri ve demirden dolapl...