Yeni yazı ve ona yoldaşlık eden sabahtan kalma ısınan demli limonlu çay var... Çocukları öğle yemeğinde tost ayran ikilisiyle doyurdum, o arada ocağa yoğurtlu erişteli çorba koydum, bir elimde çırpma teli çorbanın dibi tutmasın diye karıştırırken diğer elimde Kuran var, Fetih suresi okudum, belki pek okumadığım için Allah'a farklı bir ses olarak ulaşır da okuma niyetim, ihtiyacı olan kişiye şifa olur. Yoksa benim kendime bile hayrım yok.Bebekleri de en kolay yoldan yedirince göz kapakları yarıya inmiş olan Ömercik sızdı yatağında, Ali'yi de kucağımda iki dolaştırdım ve bingo! şipşak uyudu. Ve benim ardiye odamda geçireceğim kesintisiz sessizlikteki yarım saatim başladı işte.

Geçen cumartesi evde kalırsam gene darlanacağımı bildiğimden herkesi zor zekat dışarı çıkmaya ikna ettim, havanın yağacak gibi olmasına aldırmadan Ağva'ya doğru yola çıktık. Yazın kalabalığı geçmiş olduğundan rahatça yürüdük, sahile indik, çocuklar kumda oynadı, parkta kediye köpeğe dikkat çekerek bebekleri doyurduk. İki çay içtik termostan. Ağva deresinde motora binmek istedi Yusuf, ama fiyatı duyunca (80 tl) aman boşver, sen bu paraya neler neler alırsın diye aklını çeldik. Kiralık bisikletleri görünce hele de arkasında 3 çocuğun oturacağı koltuk olan modele dayanamadık ve 1 saatlik kiraladık. Trafiğe kapalı olan bir yol vardı, orada ileri geri sürüp durdular bisikleti. Ben genelde boş bebek arabasını sürdüm, bol bol fotoğraf çektim ki nicedir elime almamıştım makineyi.

Fotoğraf çekmek de bana iyi geliyormuş, kullanırken fark ettim. Tabi fotoğraf çekmek için de bence güzel yerlere gitmek gerek. Yoksa evin içinde loş ortamda bol noktacıklı fotoğraflar beni tatmin etmiyor. Yada arkadan ana unsuru sabote eden nesneler de varsa o keyif değil eziyet oluyor.En sevdiğim fotoğraflar bol ışıklı, net, pürüzsüz ve canlı renklere sahip olanlar. Makinem de Yusuf ile akran. Hiç temizliğe/bakıma  gitmediğinden içindeki toz zerreleri yakında tüm fotoğrafları istila edecek, ondan korkuyorum. Dikkatli bakarsanız bu toz noktacıklarını fotoğraflarda bol bol bulabilirseniz.

Süremiz çoktan doldu, üç kere uyanan veletleri pışpışlayıp geri yatırdım. Bağlantım da çok yavaşladı, gitme vakti geldi benim için...Vesselam.




















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

evli evine,köylü köyüne...

Yeniden Başlayabilmek