Kendine güven....

Kendime  güvenirim….önce Allah’a güvenirim,çok şükür,sonra da kendime…hem de haddinden fazla…böbürlenme yada ben çok iyiyim anlamında değil elbette…ama isteyince her şeyin olabildiğine duyduğum sonsuz bir güven var içimde…geçmişe dönük olarak istediklerime bakıyorum da hepsi olmuş…çok şükür…

Hiç unutmuyorum,durağına kadar aklımda….55 şişli otobüsündeyim,yaş 12 olmalı…eyüp ihl ye gidiyorum okmeydanından eyüp sultana…halıcıoğlu durağını az geçmiş körüklü otobüs (direksiyonda ali amca…)kendi kendime diyorum ki insan bu hayatta ya öğrenci olmalı ya da öğretmen..o zamanlar istediğim doktor olmaktı,ama arada fen dersine de girerim diyorum…cebimde pasom…bir nevi hüviyetim o benim….evet dr olamadım,bilumum katsayı,açıköğretimin attığı kazık…vs…engeller…ama öğretmen oldum…inşallah ilerleyen senelerde gene öğrenci olacağım…yani pasosuz bir dönemim olmadı hiç hayatta….onsuz da sokağa çıkmam….

Üniversite sınavına hazırlanıyorum,sayısaldan girmeyi düşünüyorum..ama düşüncede tabi…test çözme yok,adam akıllı düzenli çalışma yok…hatta kitap okumadan arta kalan zamanlarda ders çalışıyorum….okuldaki sınavlara da bir gün değil bir ders öncesi çalışarak hazırlanıyorum…o derece ilgisizim…ama takdirsiz geçen dönemim olmadı..çünkü biliyorum iyi geçecek….üni kazanmak da bir hedef değil,girilecek bir okuldu gözümde…girdim de…benim akranlarım arasında üni için ölüp bitenler,resmen putlaştıranlar çoktu…illaki girmeliyim diyenler….giremezse hayatın da biteceğini sananlar..nitekim bu zümre ben okulu 1.sınıftan sonra bıraktığımda (malum 28 şubat ve sonrasına denk geliyor o günler…)hayret etmişlerdi…bi yolunu bulup girseydin dediler…sonra şartlar iyileşince tekrar başladım okula….bu sefer de alttan üstten bir sürü ders…1.sınıfta 6 dersten 4ünü bütünlemeden veren ben,sonrasında 15 dersi büstüz geçerek kendi rekorumu kırıyordum…hatta aynı saate denk gelen sınavlarda ilk yarım saat birine ,diğer yarımda da öbür dersin sınavına giriyordum..(şöyle de pisliğim vardır,çakışan derslerde hocalarla konuşup devam konusunda izin alırdım,öbür hocadan da tabi…sonra ver elini gezmeler…..arazi olmayı da iyi bilirdim..)2.5 yıl ara verdiğim okulu sadece 1 sene gecikmeyle bitirmiş oldum…diploma ortalamam 65 felandı galiba…birsene dersanede çalıştım o yıl meb e atama çok azdı bizim bölümden,ben tekrar başka bölüm okumak istediğimden salladım kpssyi..bilgi halkla ilişkileri de sırf İngilizce hazırlığını okuyayım ing kursuna para vermeyeyim diye kazandım…(vakitsizlikten gidemedim o ayrı) öğrenci belgesi almak ya da kantininde çay içmek dışında pek uğramadım oraya da….ertesi yıl da kpssye otobüste hazırlandım….iettnin gözünü seveyim ikinci evimdir otobüsler…uyurum,karnımı doyururum,kışın sıcağından faydalanırım,ders çalışır,müzik dinlerim..evde rahat yapamadığım ne varsa orda yapmışımdır….ve bingo….bizim bölümün birincisi ve ben dışında mebe atanan yok…

Evlilik konusunda da öyle oldu…şimdi oraya çok girmeyeyim…ben istedim Allah verdi diyeyim de geçeyim…kızımın doğmadan ismi belliydi..oğlanın da…siirtte iken istanbula geri dönmeyi çok istedim,geldik…sonra orda bazı sıkıntılar oldu ,her gün Allahım bu sıkıntıyla girmeyeceğim bir okul olsa dedim…o da oldu…

Evimiz yok,arabamız da yok….ama ben hiç böyle bir istek hissetmedim içimde…olmadı…gerçi şimdi araba istiyorum,markası ve modeline kadar isteğimde..o da zaruretten….

Herkese bunlar gayet basit gelebilir ne var şimdi bunlarda..bizim zaten sahip olduğumuz yada yaşadığımız şeyler diyebilirler…ben de en yüzeysel olanları koydum buraya..bi tane de şöyle bir şey ekleyeyim de biraz daha ulaşılmaz olsun…vücudumun açlığa dayanıklılığını denemek için oruç tutup 3 günde ve sonrasında 5 günde bir yemek yediğim de olmuştur…zerrece yorgunluk açlık hissetmeden,36 saat uykusuz kalmayı da denedim…şöyle de bir ölçüm var,açlığa,susuzluğa bir de uykusuzluğa direnebiliyorsan her şeyi başarabilirsin…bütün bu gazı neden veriyorum kendime,o da doğum sonrası vereceğim kilolar hızlansın diye..insanlar benim yemek yememe ,yemek yerkenki ölçüme bakınca (her şeyden sayamadığım kadar çok yemek ) hem de dubalığıma veremem sanıyorlar…halbuki ben vereceğim inancıyla yiyorum bütün o şeyleri…zaten vericem,ondan yiyorum kardeşim…(geçen gün bi okulda öğretmen bi arkadaş “hamile misin” diye sordu..çüş dedim..o kadar da değiliz…şimdi beni o günden 5 gün sonra 3 kilo vermiş görünce anlayabilecek mi bilmiyorum..kendisi ben tanıdım tanıyalı hamile gibi afedersiniz…olabilir de iğneyi kendine çuvaldızı başkasına demişler…) yani şimdi yediğim şeyleri ben 50 kilo iken de yiyordum,her daim yiyordum bu bünye ona alışık…gece eskileri karıştırıyordum da..fotoğraflarda hep elimde çekirdek,..eski fişlerde alınanlar belli,gözüm kapalı sayabilirim,meyve suları çikolatalar,cipsler,bisküviler,kekler..aburcubura dair ne varsa…günde 2-3 litre m.suyu içerdim ben yahu…yanına yediklerimi saymıyorum…spor da ömrü billah hiç yapmadım…ama bünyeme güveniyorum..kilo yapmaz o..değil mi…bazı rahatsızlarımın da (çok ciddi değiller ) sırf inançla geçtiğini bilirim..

Şuna da çok gülerim,gece olmuş 11,ben gelecek otobüsün körüklü olmasını isterdim Rabbimden,valla körüklü gelirdi…

Özetle…bence insanın kendine güveni inanı Allaha duyduğu kadardır diyorum…isterken de sınırsız istemek ve de en ince ayrıntısına kadar istemek..hani ayakkabı bağcığına varana kadar ince….

Not…isteyene itinayla dua edilir…

Yorumlar

Deli Anne dedi ki…
ohh tam benlik bu yazı.. ve nerdeyse tıpatıp düşüncelereimiz bu konuda:)
EV GÜNLÜĞÜ dedi ki…
ya şu duadan bende istesem eşimin işlerini bir türlü yoluna koyamadık geçinecek ve kendini çevirecek kadar bir kazanç dilermisin bize helalinden:)kilolar uçar gider ölçülü yedikten sonra gerisini hiç takma byyyy
pinus dedi ki…
istekleriniz iletilmiştir :)))hem de gecenin en hayırlı saatlerinde...kabul ola....

deli annem...bizi birbirimize sevdiren de budur görmeden görüşmeden ...

Bu blogdaki popüler yayınlar

B

evli evine,köylü köyüne...

Yeniden Başlayabilmek